Kaş’ta gezilecek yerler, tarihi ve turistik cazibe merkezi ile Türkiye’nin batmayan güneşi konumunda. Antalya’nın şirin ilçesinde, teknelerle batık antik kent Simena içerisinden geçiyor ve eve giderken kral mezarının içerisinden yürüyorsunuz. Büyüleyici bir atmosferi olan Kaş geçmişteki “Güneş ülkesi” unvanını sürdürüyor.

Kaş’ta Gezilecek Tarihi Yerler

Ege ve Akdeniz’in muhteşem buluşma noktasında, Türkiye’nin gözde tatil destinasyonlarından biri olan Kaş, sadece güneş, kum ve denizle değil, aynı zamanda zengin tarihi mirasıyla da benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Antik dönemden günümüze uzanan birçok tarihi esere ev sahipliği yapmasıyla Kaş, her adımında bir hikaye barındırmaktadır.

Batık antik kentten kral mezarlarına uzanan Kaş’ta gezilecek tarihi yerler;

  • Antiphellos Antik Tiyatrosu
  • Uzun Çarşı ve Kral Mezarı
  • Patara Antik Kenti
  • Xanthos Antik Kenti
  • Likya Uygarlıkları Müzesi
  • Uyuyan Dev
  • Demre
  • Batıkşehir ve Kekova
  • Saklıkent Kanyonu

Antiphellos Antik Tiyatrosu

Antiphellos’un tarihinden günümüze pek çok yapı ulaşmasa da, Antiphellos Antik Tiyatrosu bu istisnai eserlerden biri. Tiyatro, içine adım attığınız anda sizi dış dünyadan tamamen soyutlayarak mistik bir atmosfer sunmaktadır. 

En üst sıralara tırmandığınızda ise, Kaş’ın eşsiz manzarası ve Meis Adası’nın karşı konumlanmış görüntüsüyle güneşin batışını izlemek gerçekten unutulmaz bir deneyim. Zaten günün son ışıklarıyla birlikte buraya akın edenlerin sayısı da hiç azımsanacak gibi değil. Gördüğünüz gibi, Antiphellos sadece bir antik kent değil, aynı zamanda tarih ve doğanın muhteşem bir buluşma noktası. Muhteşem manzarayı yaşamak için biran önce buraya gelmenizi tavsiye ederim!

Uzun Çarşı ve Kral Mezarı

Kaş’ın merkezinde bulunan Uzunçarşı, Bodrum’un çarşısından daha nezih bir atmosfere sahipken, Alaçatı’nın hafif salaş havasını yansıtan bir çarşı olarak düşünülebilir. Burası, takıcılar, el yapımı ürünler satan tasarım dükkanları, hediyelik eşya dükkanları, butikler ve küçük kafelerle dolu. Arnavut kaldırımları ve tarihi cumbalı ahşap evlerle çevrili sokaklarıyla adeta bir cazibe merkezi.

Uzunçarşı’da gezinirken, rengarenk dükkanlar, el işçiliği takılar, çeşit çeşit hediyelik eşyalar, restoranlar ve kafeler arasında dolaşırken, karşınıza Kral Mezarı olarak bilinen heybetli bir yapı çıkıyor. Mezar, adeta bir krala layık görülebilecek bir yapı ve Kaş’ın tarihi başlangıç noktası olarak da adlandırılabilir. 

M.Ö. 4. yüzyıla ait olan bu eser, tek bir bloktan oluşuyor. Mezarın alt kısmında 8 satırlık bir kitabe, bir erkek ve hüzünlü bir kadın figürü, batı kısmında bir başka kadın figürü ve üst kısmında ise iki adet aslan figürü bulunuyor. Tarihi yapı, Kaş’ın zengin tarihine ve kültürel mirasına ışık tutan önemli bir simge olarak hafızalarda yer edinmiştir.

Patara Antik Kenti

Kaş’a yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Patara, sadece plajıyla değil, aynı zamanda antik kentiyle de ünlü bir destinasyondur. Likya Birliği’nin başkenti olarak da bilinen Patara’da, birlik toplantılarına ev sahipliği yapan antik meclis binasının kalıntılarını görebilirsiniz. Likya Birliği içinde üç oy hakkına sahip altı şehirden biri olan Patara, tarih boyunca önemli bir merkez olmuştur.

Patara Antik Kenti, zengin tarihi mirasıyla dikkat çekerken, aynı zamanda plajıyla da ünlüdür. Antik kentin harabeleri, tarih tutkunlarını ve arkeoloji meraklılarını cezbetmektedir. Müze kart geçerli olan Patara Antik Kenti, haftanın her günü ziyaret edilebilir. 15 Nisan ile 2 Ekim tarihleri arasında 08.00 – 19.00 saatleri, 3 Ekim ile 14 Nisan tarihleri arasında ise 08.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Muazzam antik kent ve plaj, Kaş seyahatinizi unutulmaz kılacak önemli duraklardan biridir

Xanthos Antik Kenti

Kaş’tan yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan bu antik kent, zahmetli bir yolculuk gerektirse de ziyaret edilmeye değer tarihi eserlerle doludur. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu antik şehir, defalarca yıkılmış, yanmış ve tekrar inşa edilmiştir. Bölgedeki en büyük eser yoğunluğunun burada olduğu söylenmektedir; hatta kazılar halen devam etmektedir ve gördüğümüz eserlerin şehrin tamamının sadece dörtte biri olduğu tahmin edilmektedir.

Antik kentte, tarihi eserlerin yüzeylerine yazılmış acıklı bir hikaye anlatılmaktadır. Pers işgali sırasında teslim olmayı reddeden Xanthoslular, yenileceklerini anladıklarında tüm aileleriyle birlikte saraya girip kendilerini yakmışlardır. Ayrıca, buradaki birçok eserin İngiltere’ye kaçırıldığı ve oradaki müzelerde sergilendiği üzücü bir gerçektir

Likya Uygarlıkları Müzesi

Demre’ye yolunuz düşerse, mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri Likya Uygarlıkları Müzesi’dir. Andriake Örenyeri’nde bulunan bu müze, Agorası, sarnıçları, hamamları, kiliseleri ve sinagogları restore edilerek 2015 yılında ziyarete açılmıştır. Müze, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş granarium yani tahıl ambarının müzeye dönüştürülmesiyle oluşturulmuştur. İçerisinde Likya kentlerine ait birçok eser bulunmaktadır.

Andriake antik kenti, M.S. 7. yüzyıla kadar bir liman kenti olarak faaliyet göstermiştir ve günümüzde kullanılmayan rıhtımında antik dönem ticaret gemisi canlandırması bulunmaktadır. Bu gemide, o dönemde amphoralarla zeytin yağı, şarap gibi sıvı malzemelerin nasıl taşındığını gösteren bir sahne kurgulanmıştır.

Uyuyan Dev

Kaş’ta her bir detayın ayrı bir güzellik olduğu gibi, en büyük efsanelerden biri de “Uyuyan Dev”dir. Kaş’ı çevreleyen dağın, uyuyan bir dev silüetini andırmasıyla bu ismi almıştır. Ancak adında aşk geçen bir yerin efsanesinde de aşk olmazsa olmazdır elbette.

Efsaneye göre, Olimpos tanrılarından biri, balıkçılık yapan Prometeus’a kızar ve sevgilisiyle onları ayırır. Sevgilisini karşı adaya, Meis’e hapseder. Ancak Prometeus pes etmez ve kayığıyla giderek sevgilisini kurtarır. Bu duruma çok sinirlenen zalim tanrı, aşıkları, biri Meis’te biri Kaş’ta olmak üzere dağa çevirir. O zamandan beri, sevgililerin bakıştıkları ve kavuşacakları günü bekledikleri söylenir.

Demre

Demre, Myra Antik Kenti’ne, St. Nicholaus (Noel Baba) Kilisesi’ne ve mavi yengeçlere ev sahipliği yapmasıyla ünlüdür. Kaş’a yaklaşık 40 dakikalık bir mesafede bulunmaktadır. Hristiyan dünyasının hac yolunda önemli bir yere sahip olan St. Nicholaus Kilisesi’nde her yıl 6 Aralık’ta Noel Baba etkinlikleri düzenlenmektedir.

Demre, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çekerken, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir yerdir. Myra Antik Kenti, tarih tutkunları için önemli bir ziyaret noktasıdır ve antik tiyatrosuyla öne çıkar. St. Nicholaus Kilisesi ise dünyaca ünlü Noel Baba’nın mezarının bulunduğu yer olarak bilinir ve her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlar.

Batıkşehir ve Kekova

Batık Şehir, Kaleköy’ün tam karşısında bulunan Kekova Adası’nın çevresinde yer alan, 2. yüzyılda yaşanan depremler sonucu sular altında kalan Dolkisthe Antik Kenti’nden kalma kalıntılarla dolu bir alandır. Adanın ucunda yer alan meşhur Tersane Koyu, tekne ve yatların demir attığı önemli bir noktadır. Bizans Devri’ne ait bir kilisenin apsisi, denize inen merdivenler, dükkan ve evlerin planları gibi birçok tarihi detay gözlemlenebilir.

Kaş merkezinden veya Kekova’dan kiralayacağınız günübirlik veya saatlik teknelerle bu bölgeye gelerek Batık Şehir’in kalıntılarını keşfedebilirsiniz. Ayrıca, çevredeki diğer koyları da gezip bu muhteşem doğal ve tarihi güzelliklerle dolu bölgenin keyfini çıkarabilirsiniz.

Saklıkent Kanyonu

Bir deprem sonucu oluştuğu rivayet edilen kanyon, yaklaşık 14 kilometrelik uzunluğu ve eşsiz güzelliğiyle dikkat çekiyor. Benzersiz güzellik aynı zamanda Muğla ve Antalya sınırını çiziyor. Rivayete göre yıllar önce bir çoban tarafından keşfedilen kanyon daha sonra devletten kiralanmış. İçerisinde birçok işletme bulunuyor. Ancak işletmeler denilince, genellikle evlerinin önünde gözleme yapan teyzeler ve yürüyüş ayakkabısı satan amcalar anlamına geliyor.

Kanyon, tam anlamıyla bir macera sunuyor. Kesinlikle yanınıza yürüyüş ayakkabısı almanızı öneririm; çünkü burada terlikle yapılabilecek bir yürüyüş değil. Buz gibi suyun içine girip etrafınızda bulunan eşsiz şelaleleri ve doğal oluşumları görmek, Kaş’ta yapılacak en güzel şeylerden biridir. Hele ki Kaş’ın ölümcül sıcaklarında, serin suların içinde bu harika deneyimi yaşamak ayrı bir keyif olacaktır.

Kaş’ta Yemek Yenecek Yerler

Kaş, sadece eşsiz manzaraları ve tarihi dokusuyla değil, aynı zamanda zengin lezzetleriyle de dikkat çeken bir destinasyon. Muhteşem sahil kasabasında damakları şenlendirecek birçok yemek seçeneği bulunuyor. İlk defa geliyor olabilirsiniz veya tatilde ne yiyeceğinizi araştırıyor olabilirsiniz. Listemizde yer alan Kaş’ın en özel yemeklerini denemeden dönmeyin.

Kaş’ta tava dondurma, patlıcan reçeli, hibeş, tahinli piyaz, şiş köfte ve tahinli kabak tatlısı yenir. Deniz ürünleri olarak karides, yengeçıstakoz, midye, istiridye, ahtapot, deniz kereviti, langust, kalamar, sübye ve kalkan tüketilir.

Kaş’ta en güzel yemek yenecek popüler yerler;

  • Zaika
  • Demeti
  • Kaş Gurme Falafel
  • Kaş Hot Dog
  • Emre Restoran
  • Oburus Momus
  • Mezetaryen
  • Zoka Street Food
  • Godo Coffee & More

Kaş’ta Şelale Görülecek Yerler

Kaş tatilinizde doğa gezileri ve sporları gibi aktivitelerinizi gerçekleştirebileceğiniz koylar ve kanyonlar bulunmaktadır. Kıbrıs Deresi Kanyonu ve Saklıkent Kanyonu çevresinde irili ufaklı pek çok şelale vardır. Kanyon çevresindeki şelalelerin dışında Kaş’a yaklaşık 70 km uzaklıkta 60 metreden dökülen şahane bir şelale bulunmaktadır.

Kaş’ta yüksekten dökülen tek şelale;

  • Uçarsu Şelalesi

Uçarsu Şelalesi

Uçansu Şelalesi, Antalya iline bağlı Serik ilçesi sınırlarında yer alan Gebiz Beldesi’ne bağlı Akçapınar köyünde bulunur: Antalya’ya 57 km, Serik’e ise 54 km Kaş’a ise 70 km mesafededir. Ulaşım sadece turlar ve özel araçlarla sağlanırken içerisinde iki tane şelale barındırır.

Yukarı Uçarsu şelalesinin suları, yaklaşık 60 metrelik bir yükseklikten aşağı dökülmektedir. Bu yüksekten dökülen suların etkisiyle şelaleye Uçarsu adı verilmiştir ve kış aylarında donma eğilimindedir. Ancak havalar ısındığında, şelale aktif hale gelir ve etrafında çeşitli etkinlikler ve festivaller düzenlenir.

Aşağı Uçarsu şelalesinin üst kısmından akan suyun düşüş mesafesi 51,5 m’dir. Gebiz beldesinden sonra stabilize olan yol, bahar mevsiminde su seviyesinin yükselmesi nedeniyle bazen geçit vermemektedir.

Kaş’ta Dalış Yapılacak Yerler

Kaş, Türkiye’nin en gözde dalış noktalarından biridir ve zengin denizaltı yaşamıyla ünlüdür. Eşsiz sualtı manzaraları, renkli mercan resifleri ve birbirinden ilginç deniz canlılarıyla dolu sularda dalış yapmak, Kaş’ta unutulmaz bir deneyim sunar. İster deneyimli bir dalgıç olun, ister ilk kez dalış yapacak biri, sualtı yaşamını bu kadar net görmek bağımlılık yaratacak.

Kaş’ta suyun en berrak olduğu ve sualtı yaşamının en canlı olduğu dalış yapılacak yerler ve dalış noktaları;

  • Uçanbalık Bankosu
  • Besmi Adası
  • Kanyon Batığı
  • Oasis Banko
  • Kovanlı Adası
  • Deve Taşı
  • Heybeli Ada
  • Pina Banko
  • Sarıot Ada
  • Onüç Banko
  • Çoban Burnu

Uçanbalık Bankosu

Tepesi 4 metreden başlayan Uçanbalık Bankosu ismini güneydoğu ucunda yatan, 55-71 metre arasında derinleşen, II. Dünya Savaşı sırasında Meis’i bombalarken uçaksavar ateşiyle düşürülen “Sparviero-atmaca” lakaplı, İtalyan Savoia-Marchetti SM79 modeli bombardıman uçağı batığından almaktadır. 

Batık, oldukça derin ve riskli bir dalış deneyimi sunmaktadır ve dolayısıyla sadece deneyimli dalgıçlar için tavsiye edilir. Ayrıca, akıntının zaman zaman dalışı iptal edebilecek kadar güçlü olabileceği unutulmamalıdır. 

Sualtı yaşamı bakımından Türkiye’nin en iyi dalış noktalarından biri olarak seçilmiştir! Akıntı uygun olduğunda, gümüş renkli sinarit, orfoz, akya, barakuda, palamut gibi avcı balıklarının keyifle izlenebileceği bir bölgedir. Ayrıca duvarlardaki kırmızı berber balıklarını da görebilirsiniz. Bankonun güneybatı ucunda bulunan ve “Kaçan balık” olarak adlandırılan türler de mevcuttur.

Besmi Adası

Pabuç şeklindeki Besmi adasında dalış yaparken adanın etrafını turlayabilir ve kuzeydoğu sığlığını ya da güneybatıya doğru basamaklar halinde giden kayalıkları keşfedebilirsiniz. İlk seçenekte kaplumbağaları aramayı tercih edebilirsiniz veya alternatif olarak barakudaları gözlemleyebilirsiniz. 

Bankonun kuzey ucunda 40 metrelerin altında pitoslar ve tam amphoraları ile ünlü derin bir batık alanı bulunmaktadır. Ancak genellikle güneydoğudan gelen akıntıya dikkat etmek önemlidir; çünkü Meis adası çok yakındadır. Bu nedenle pasaportunuzu yanınızda bulundurmayı unutmamanız önerilir.

Kanyon Batığı

Kaş’ın herkes tarafından bilinen en iyi klasik dalış noktalarından birisi Kanyon Batığı’dır. Popüler yerde bazen balık sayısı az olabilir ancak manzara şahane! İki ada arasındaki sığ boğazı geçerken güneyden gelen güçlü bir akıntıyla karşılaşabilirsiniz; ardından karşınıza iki dik duvar şeklinde 20 metre derinliğe kadar inen Kanyon çıkar. 

Duvarlardaki hassas oluşumlara dokunmamaya özen gösterin. Kanyonun içine doğru ilerlerseniz, dar bir mağaraya girersiniz ki duvarları düğme mercanları ve kırmızı karideslerle kaplıdır. Ancak dikkat edin, burada bir Akdeniz foku olabilir ve saldırgan davranabilirler. 

Oasis Banko

Kanyon’un kuzeyinde, kumların ortasında 16 metreye kadar yükselen bu banko, artık orfoz ve lagoslarla dolu ve dalış yapanlar tarafından bilinmektedir. Bankonun çatlaklarında bulunan amphoralar ise benzersizdir. Bankonun etrafındaki ince deniz çayırları, özellikle sular ısındığında yaşam doludur. Doğuya doğru ilerlediğinizde, ahşap batık kalıntıları ve daha ileride “posidonia” çayırları, sualtı yaşamı açısından unutulmaz ortamlardır!

Kovanlı Adası

Kovanlı Adası üzerindeki “Sercüven” adını bal kovanlarından alır ve asıl önemi Kaş’ın sualtı arkeoloji sergilerinden biri olan dalışlardır. Tam ve kırık amphoralar ile taş ve metal çapalar burada yoğun olarak görülür. Bunları görmek için adanın dışına geçip batıdan gelen akıntıyı arkada bırakmalısınız, ardından posidonya yataklarının üzerinde barbunları ve avlanan flütleri izleyerek dalışa devam edebilirsiniz.

Deve Taşı

14 metrelik bir tepeye sahip olan ve adından da anlaşılacağı gibi iki tepeciği bulunan bu küçük banko, orfoz ve gridalarıyla sizi büyüler! Büyük avcı balıklar genellikle güneydoğusunda dolaştığı için, dalışa oraya inerek başlamak yaygındır. Ancak dikkatli olun, bazı düşüncesiz dalıcılar tarafından beslenen orfozlar size oldukça yaklaşabilirler. Eğer bankodan ayrılmaya cesaretiniz varsa, güneydoğuya doğru kumluk bir alana geçerek ikinci, daha derin bir bankoya ulaşabilirsiniz. Bu nokta deneyimli dalgıçlar için zorlu olabilir çünkü akıntı güçlü olabilir ve çıkışta beklemek için bir tonoz halatına ihtiyaç duyabilirsiniz!

Heybeli Ada

Heybeli ada dalışları, iki farklı noktadan yapılabilir ve Kaş’ta dalış yapılacak noktalar arasında en çok bilinenidir. Dalışlar, çok sığ bir geçitle ayrılan iki adanın hem dış (doğu) hem de iç (güneybatı) tarafında gerçekleştirilebilir.

Güneydeki sığlıkta sırtı 4,5 metreye kadar çıkan kayalar ve doğusundaki kumluk yamaç, çeşitli deniz çayırları, küçük adanın çevresindeki kayaların altları ve doğusundaki sığ banko, büyük adanın kuzeydoğusundaki derin döküntü, ufak batık parçaları gibi farklı ekolojik ortamlar sunar. 

Genellikle güneydoğudan gelen akıntı, posidonya yataklarında av sahnelerine doyumsuz bir deneyim sunar. Kumluk alanda balon balıkları, çütreler, vatos ve kaplumbağalar sıkça görülürken, denizatı da gözü iyi olanlar için bulunabilir.

Pina Banko

Tekne ya adanın kuzeybatı kıyısında demirler ya da duvarın üstünde konumlanır; bu iki nokta arasında bol çatlaklı kayalar ve pinalarla dolu bir alan vardır. Ancak kaplumbağalar da bunu fark etmiş olacak ki, onlar da bu çatlaklarda besleniyorlar! 

Duvarın boğaza doğru olan kısmında ise kayalıklar orfozlarla derinleşir. Eğer doğuya doğru hareket ederseniz ya da adanın kıyısından doğrudan kuzeye doğru ilerlerseniz, tepesi çok sığda ikinci bir ufak banko ve etrafındaki ince çayırlarla dolu bir alanla karşılaşırsınız, burası adeta bir yaşam merkezi gibidir.

Sarıot Ada

Kaş’ın en güzel duvarı olarak kabul edilen Sarıot Adası, dalış veya gezmek için merkeze biraz uzakta bulunur. Genellikle güneyden gelen akıntı oldukça güçlü olabilir. Klasik rotada, adanın güney burnunun dibindeki yarıktan aşağıya inerken akıntı daha da şiddetlenir.

Ardından dipsiz gibi görünen ve pembe berber balıklarıyla dolu canlı duvara yapışmadan akıntıyı kontrol altında tutmak zor olabilir. Dönüş yolunda duvarın üstündeki sırtta akıntı daha az hissedilir; ada kıyısından tekneye rahatça dönüş yaparken, bir dizi taştan oluşan kemer ve devasa kayaların altında bulunan balıklar sizi eğlendirir.

Onüç Banko

Kekova’nın açık sularında bu bankoyu bulmak için dikkatli olmanız gerekmektedir. Tepesi 13 metrede olan bu sığlık genellikle avcı balıklar açısından oldukça zengindir ve bunun nedeni güneyden gelen güçlü bir akıntıdır. 

Akıntılar nedeniyle balıklar genellikle güney veya güneydoğu yamaçlarda bulunur. En sığ noktaya yakın bir noktada demirleyen tekne, bankonun üstü düz ve geniştir, bu yüzden bankoyu iyi bilmeyenler için tekneye dönüş biraz zaman alabilir. Emniyet durağını demir zincirinde bulanlar için bu dalış tecrübeliler içindir.

Çoban Burnu

Olağan rüzgar ve sakin dalgalar, bu dalışa yalnızca sabahları izin verir, ancak akıntı bulunmaz. Burnun kuzeyine bağlanan tekneden hemen aşağı inip tam 20 metrede kalıp batıya doğru ilerlediğinizde, büyük birkaç kaya arasına gizlenmiş bir tünelin girişiyle karşılaşacaksınız. 

Kapıyı tutan büyük orfozu selamladıktan sonra yavaşça tünele girin; çıkışı gördüğünüzde hemen rahatlayacaksınız. 10 metrelik tünelin çıkışında, sağ ve solundaki ışık almayan boşluklarda “neptün dantelleri” arayın, ancak lütfen kenarlara çok yaklaşmayın deriz.

Yatreyonu.com acentesi olarak Kaş’ta Gezilecek En İyi Yerleri bilgi ve deneyimlerimiz doğrultusunda derledik. Kaş’ta tarihi, dalış, yemek ve gezilecek yerler için rezervasyonlarınızı bekliyoruz!

Önceki Tekne Tatili için Doğru Yat Seçimi: Tekne Mi? Motoryat Mı?